K vitamini ismini Almancadan almaktadır ve anlamı pıhtılaşma vitaminidir. K vitamini kanın pıhtılaşmasını sağlamaktır. Vücudumuzda yağ dokusu ve karaciğerimizde depolanan K vitamini yağda çözünebilmektedir.
K vitamini yalnızca kanın pıhtılaşması için görev yapmamaktadır. K vitamini aynı zamanda kemiklerin kırılmasını önler, menopozun ardından kemik yetmezliğinin önüne geçer, damarlardaki sertlik riskini azaltır, karaciğer ve prostat kanseri riskini azaltır.
K vitaminin eksikliği, fazla antibiyotik kullanımı, karaciğer hastalıkları, ağır yanıklar ve K vitaminin emilimine sebep olan hastalıklar sebebiyle yaşanabilir. Vücuttaki yararlı bakteriler K vitamini üretmektedir. Yeşil sebzeler tüketmek bu vitaminin eksikliğini önlemektedir.
K vitamini ihtiyacı her yaşa göre ve her cinsiyete göre değişmektedir. Ancak her insan günlük olarak belirli bir miktarda K vitamini almalıdır.
K Vitamini Hangi Besinlerde Bulunmaktadır
Kırmızı et, tavuk, fesleğen, süt ve süt ürünleri, havuç, kereviz, mısır, yeşil fasulye, taze doğan, pirinç, domates, patates, kekik. Hatta 1 çay kaşığı kekik sizin 1 günlük K vitamini ihtiyacınızın yüzde 20’sini karşılamaktadır. Ancak bu saydıklarımız az oranda K vitamini içermektedir.
Yüksek dozda K vitamini içeren besinler ise şöyledir.
Lahana, ıspanak. Ispanağın 1 yaprağı vücudunuzun K vitamini ihtiyacının yüzde 60’ını karşılamaktadır. Pazı, maydanoz, semiz otu, ada çayı, kıvırcık, marul, karaciğer, leblebi, yeşil çay, brokoli, brüksel lahanası, şalgam, balık yağı
Bu saydıklarımızdan brokoli vücudumuzun ihtiyaç duyduğu K vitamininin yüzde 65’ini karşılar
Yorum Yok